Köşe Yazıları
Mehmet Şevki ÇADIRCI
Muhammed Yaşar DÖRTBUDAK
Onur BAYSOY

Tanıtım Videosu
Yetiştirdiğimiz Yeni Nesil - Akademik Birlik Derneği

Yetiştirdiğimiz Yeni Nesil [ Mehmet Şevki ÇADIRCI ]


06-01-2020 21:35

Yakın geçmişin gençleri olan biz ebeveynler çocuklarımızı hayata nasıl hazırlıyoruz ?

Çocuğumuzun yalnızca iyi bir üst eğitim kurumuna gitmesi yeterli mi ? Çocuğumuzun, belirlediğimiz üniversiteye yerleşmesi hayatta önüne çıkacak güçlüklerle baş edebilmesini  sağlayacak mı  ?

2023 Eğitim Vizyonu’nun temel amacı; çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış ve bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen, bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, nitelikli, ahlaklı bireyler yetiştirmektir.Çağın ve geleceğin becerilerini okul sıralarında alacak olan bilime sevdalı çocuklarımız; kültürüne meraklı olmayı, duyarlılığı,  ahlaklı birey olmayı biz ebeveynlerden öğrenecektir. Sosyal paylaşım sitelerinin ya da bilgisayar oyunlarının çocuklarımıza öğretecekleri değerlerin (asosyallik ve asilik faydalarını(!) saymazsak) ümit ettiğimiz normlarda bir nesil yetiştirmede bizlere yardımcı olmayacağı aşikardır.

“Çocuğumuzun hayata hazır olup olmadığını hiç düşündük mü acaba ? “

15-17 yaşına gelmiş ve eline bir çekiç-çivi veya tornavida almamış, yumurta kırmamış, kahve ya da çay yapmamış bir çocuk başarmanın keyfini yalnızca sınav başarısı olarak algılar ancak.  Oysa onlara düzeylerine göre sorumluluklar vererek onların başarma duygusunu ve kendine güvenmesini öğretmemiz; sabır etmeyi, problemlerle baş etmeyi  ve küçük şeylerle mutlu olmayı sağlar ki bir insanı ayakta tutan bunlar değil midir?

Çocuklarımız için  en iyisini “ istemek gerekli evet ama ne iyi, kime göre iyi ya da neye göre iyi ?

Günümüzde çocuklarımıza iyi niyetle yaptığımız kötülüklerden biri “ bizim yoktu, onların eksik olmasın “ fikriyle imkanlarımız dahilinde;  hatta bazen eksikleri olmasın, arkadaşlarından eksik hissetmesin diyerek imkanlarımızın üstüne çıkarak çocuğun kendisi dahi ihtiyacı olduğunu hissetmeden karşılıyoruz. Bu ihtiyacı karşılarken de çocuğun rahatına değil ürünün rengine, şekline ve fiyatına bakarız. Pahalı ürünler  kaliteli olur ya(!). Bu davranışımızın kısa süreli ebeveyn egomuzu tatmin etmek  dışında kimseye bir faydası olmuyor aksine zararı oluyor. Şöyle ki çocuklarımızın istediği ya da isteyebileceği her şeyi, çoğu zaman yerlerine seçimler yaparak en kalitelisini almamız bir süre sonra çocuklarımızda seçim yapamama, seçimlerde tereddüt etme ve öz güven eksikliği olarak ortaya çıkacaktır.

Bugün yaşı kırkın üstünde olan bizlerin hayatımız boyunca sahip olduğu oyuncak sayısı, çocuğumuzun henüz dünyaya gelmeden sahip olduğu oyuncaktan daha azdır. Bu bolluğun çocuğun hayatı boyunca devam ettiğini düşünürsek; çocuğun sahip olduklarının kıymetini bilmemesi kaçınılmaz olur herhalde.

Televizyonlar, yazılı basınlar ve sosyal medya tarafından sistematik olarak içi boşaltılmaya çalışılan “ Aile” kavramının önemini bizler de yeterince çocuklarımıza hissettiremezsek, nasıl bir gelecek beklemeliyiz sizce ?

Bizim için;

Bayram, yıldızlı otellere gitmek için bir fırsatsa;

Sosyalleşmek, aile ziyaretleri yerine sinemaya-tiyatroya gitmekse;

Kültürlü olmak yalnızca dünya klasiklerini okumaksa;

Aile, yalnızca akşamları bir masada yemek yiyen ve sonra herkesin televizyon izleyip telefonla vakit geçirdiği biyolojik bağı olan bireyler topluluğuysa;

Yetiştirmeye çalıştığımız genç nesil hangi değerlere göre geleceğini şekillendirecektir sizce?

Akademik Birlik Derneği - Mehmet Şevki ÇADIRCI Köşe Yazıları
[ Mehmet Şevki ÇADIRCI ] Diğer Köşe Yazıları
Bize Normal Gelmeyen “Yeni Normaller”19-06-2020 21:42
Web sayfasında bulunan materyallerin telif hakkı Akademik Birlik Derneği © 2019 aittir. İzinsiz kopyalanamaz ve yayınlanamaz.